Keşap Ziraat Odası

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Keşap Ziraat Odası > Haberler > Giresun Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Keşap Ziraat Odası Başkanı Abdullah ŞAHİN'in basın açıklaması

Giresun Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Keşap Ziraat Odası Başkanı Abdullah ŞAHİN'in basın açıklaması

Giresun Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Keşap Ziraat Odası Başkanı Abdullah ŞAHİN  başkanlığında odamızda  18 Ocak 2022 tarihinde, Giresun İlçe Oda başkanları ile İl Koordinasyon Kurulu toplantısı düzenlemiş olup akabinde artan girdi fiyatları, çiftçilerin sorunları ve tarımsal desteklerin yetersizliği hakkında basın açıklamasında bulunmuştur.

ŞAHİN yaptığı basın açıklamasında;

‘’ Tarımsal girdilere yapılan zamlara karşın verilen destekler yetersiz kalmıştır. Yıl içerisinde yaşanan doğal afetlerin yanı sıra, girdi ve işçilik maliyetlerinin de artması çiftçilerimizin tarım faaliyetlerini yapmakta zora sokmaktadır. Bu duruma karşın çiftçilerimizin hükümetten beklentileri fazladır. Çiftçimiz zaten gübre ve mazottaki yüksek artışlar nedeniyle sonbahar ve kış bakımlarını yapamadı. Bakım işlemlerini yapanlar ise gübreyi yetersiz kullandı. Bu durumda çiftçilerimiz üründe çok fazla verim kayıpları yaşayacaktır.

Bölgemizin coğrafi yapısına baktığımızda geneli eğimli arazi olup makinalı tarıma uygun değildir. Bu coğrafi yapı fındık tarımında ki maliyetleri daha da artırmaktadır. Bu yörede tarım tamamen insan gücüyle yapıldığı için işçilik maliyetleri artmaktadır. Bu durum da fındık üreticisini ekonomik olarak daha da zora sokmaktadır.Bu maliyetleri karşılayamayan üreticilerimiz üretimden vazgeçecek, fiyatlar yükselecek, hem çiftçilerimiz hem tüketicilerimiz zarar görecek, gıdaya ulaşım da zorlaşacaktır. Zaten sıkıntı içinde olan hayvancılık sektörü, yem fiyatlarındaki artış, çiğ süt ve karkas fiyatlarının para etmemesi, arıcılık maliyetlerinin artması sonucu daha zor günler yaşayacaktır. Sektör yeni bir kriz ile karşı karşıyadır.

Maliyetlerin aşırı artması karşısında girdi desteği çok yetersiz kaldı. Bitkisel ve hayvansal üretim yapan üreticilerimize moral verecek yeni destekleri acilen devreye sokmazsak, ülke olarak üretimi değil, ithalatı desteklemiş oluruz.

2021 yılının Eylül ayından itibaren gübre fiyatlarındaki aşırı yükseliş beraberinde gübre kullanımında azalmayı getirdi. Gübre desteğinin bazı ürünlerde gübre maliyetini karşılama oranı yüzde 1’lere kadar düştü. Gübre desteği de anlamını yitirdi. Çiftçimizin hükümetimizden beklentisi gübre fiyatlarının yarısının devlet tarafından destek olarak verilmesi sağlanmalıdır.

Önemli bir tarımsal girdi olan gübrede, Aralık ayı itibariyle son 1 yılda, amonyum sülfat gübresi yüzde 437, üre gübresi yüzde 403, calsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 371, triple süper fosfat yüzde 260 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 261 oranında arttı. Gübre kullanımının sürdürülebilir olması için gübre fiyatlarının makul seviyelerde tutulması gerekiyor.

2022 yılında yetersiz gübre kullanımının ülkemize faturası ağır olur. Dövizdeki artış nedeniyle bazı tarım ilaçları fiyatlarında da yüzde 70’e varan oranlarda artışlar yaşandı. Aralık ayının 20’sinden sonra döviz kurunda görülen düşüşlere bağlı olarak pek çok gıda ürününde ve tarımsal girdi fiyatlarında beklenilen düşüş yaşanmadı. Bu durumda gübre fiyatlarında da kayda değer oranlarda indirim olmadı.

Kimyasal gübreleri ucuza ithal ettikleri halde fiyatlarını daha pahalıya ithal eden firmalarla bir tutan ve bunun yanında haksız bir şekilde kâr marjlarını artıran ithalatçılar ve dağıtıcılar bulunuyor. Gübre piyasasının istikrarsızlığından yaralanarak haksız kazanç elde eden bu firmaların ve dağıtıcıların, Ticaret Bakanlığınca denetlenerek piyasa fiyatlarının düzenlenmesi açısından gübre fiyatlarını maliyet ve onun üzerine adil bir kâr düzeyine getirmeleri sağlanmalıdır.

Diğer önemli bir girdi ise mazottur. Mazot fiyatları, 2021 yılında yüzde 100 artarak 6 lira 68 kuruştan 13 lira 83 kuruşa yükseldi.

Gıda arzına olan ihtiyacın geçmiş yıllara göre daha da arttığı günümüzde, tarımsal üretimin başlangıcı olan tohumun önemi her geçen gün artıyor. Gıda zincirinin ilk halkası olan tohum, biyolojik ve kültürel çeşitliliğin ise temelini oluşturuyor. Dünyada ve ülkemizde ekim alanları giderek daraldığından, üretimi arttırmanın tek yolu verimliliği artırmaktır. Bu nedenledir ki tohum üretiminin artırılması ve tohum ihtiyacımızın yurt içinden karşılanması önem taşıyor.

Çiftçilerimiz gübre, mazot, sertifikalı tohum, elektrik ve ilaç kullanmaktan korkuyorsa ve kaçıyorsa üretmekte ciddi bir sorun var demektir. Çiftçimizi toprağa ısındırmalıyız, korkularını bertaraf etmeliyiz.

Üretmek için değil, sadece rant için toprak alanların sayısı hızla artıyor. Bu durumu seyredemeyiz, görmezden gelemeyiz. Acil olarak çiftçilerimizin bahçesini satmasını önleyecek, üretimde kalmasını sağlayacak tedbirleri almalıyız.  Devlet olarak üretimi teşvik edici tedbirlerin artırılarak çiftçinin yanında olunması sağlanmalıdır.’’

Demiştir.